Geçen yıl vefat eden F Klavye mucidi İhsan YENER hocamızın öğrencileri; bu yıl yapılan DÜNYA İNTERNET KLAVYE ŞAMPİYONASI’nda 8 kategoride dağıtılan 24 madalyanın, 3’ü Dünya Şampiyonluğu olmak üzere toplam 13 madalya kazanmışlardır. Türk Millî Bilgisayar Klavye Takımımız, gerek ferdî olarak ve gerekse takım halinde yine Dünya Şampiyonu olmuşlardır.
Şampiyonlarımız, bu kez 22 – 28 Temmuz 2017 tarihlerinde Berlin’de yapılacak olan Dünya Bilgisayar Klavye Şampiyonasına iştirak ederek, yeni Dünya Şampiyonlukları kazanacaklardır.
E KLAVYE KONUSU
Son günlerde basında yer alan E – Klavye, Amerikalıların yıllardır kullandığı Q klavye ve F Klavye hakkında da görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Geçen yıl 90 yaşında vefat eden -Klavye dalında Amerika’da doktorasını yapan Klavye Öğretmeni- ve zamanının Türkiye Şampiyonu İhsan YENER hocamız tarafından, Türkçeye en uygun F klavye 1955 yılında kazandırılmıştır.
10 yıl önce İstanbul Teknik Üniversitesinde yapılan doktora çalışmasında da bilgisayar klavyesi kullanımında on parmakla F klavyenin üstün olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İhsan Hocamızın ve Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı araştırmalara ek olarak; Hacettepe Üniversitesinde de 300.000 kelime üzerinden yapılan araştırmada, F klavye sisteminde, en güçlü parmaklara en çok kullanılan harflerin yerleştirildiği ispatlanmıştır.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA YARATMAK
E – Klavye konusunda; İhsan YENER hocamızın talebesi ve yıllarca Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu ve Anadolu Üniversitesinde Öğretim Görevliliği yapan akademisyen, F Klavye üzerine araştırma ve kitapları bulunan, on parmakla F klavye kullanan Muzaffer OKUTKAN hocamızın görüşlerini aldık. Hocamızın görüşleri aşağıdadır.
“TSE tarafından Alfasayısal Türkçe E-Klavyenin Temel Yerleşim Düzeni – TS 13771 adlı düzenlemenin ülkemize faydalı olabilmesi ve 1955 Standart Klavyesi’nin yerini tutabilmesi maalesef olanaklı değildir. E – Klavye mucidinin (Prof. Dr. Mahmut Ekşioğlu) “… Günümüzün ileri teknolojisi ve bilimsel yöntemlerine göre hazırladığı“nı söylediği E-Klavye, sonuçta en güçsüz parmağa (küçük parmak) en ağır yüklerden birini (geçi frekansı yüksek E harfini) kullanmayı gerekli kılmış oluyor.
Mucit, “… Dilin özellikleri ve on parmak yazım kuralları göz önünde bulundurulmalı” diyorsa da, klavye şemasında işaret parmaklarında frekansı en yüksek iki harfi (sesli A, sessiz K) göremiyoruz. “Sağlık ve konfor için” A harfinin sol yüzük parmağının, K harfinin ise üst sırada sağ yüzük parmağının bulunduğu yere sürgü edilmesi mi gerekiyor?
Mucit’in dediği gibi “… 30 – 40 dakika süreli testlerle iki klavye arasında hız farkı yok denilebilir.”, denilebilir mi? E-Klavyedeki harflerin dizilimine ve bu “hız farkı olmamasına” hayret etmeden bakmak mümkün değil.
Muhtelif yerlerde “Günümüz Türkçesi” denilmesi ile sanki “F-Klavye Osmanlı Türkçesine göre hazırlanmış” izlenimi verilmek isteniyor. Avrupa ve Amerika neredeyse 200 sene önceki klavyeyi muhafaza ederken, biz 60 sene öncesini küçümsemeli miyiz? Günümüz Türkçesi, Günümüz Türkçesi diyerek klavyede adres güncellemesi mi yapılmaktadır?
Kaldı ki 1955’teki klavye kullanımından yirmi sene sonra yapılan bir araştırma (MEB ve Spor Bakanlığı oluru ile Stenografi sistemlerinin kurulmasını ve dil ile ilgili araştırmacıların yararlanabilmelerini amaçlayan, 1975 yılında yapılan yaklaşık 200.000 kelimelik, değişik konularla ilgili söyleşi metinleri) F-Klavyeye temel oluşturan Türkçe Sözlük’teki kök araştırma frekans sonuçları ile büyük benzerlik göstermiştir.
E harfini serçe parmağına vererek karpal tünelin önleneceği; A harfini yüzük parmağına vererek kas-iskelet sistemi hastalığı riskinin azaltılacağı anlamına gelebilecek söylemler, yıllarını klavye kullanmaya veya öğretmeye harcamış insanların kabullenebileceği hususlar değildir. “Çocuklarımızdan ve gelecek kuşaklardan” bahsederek F-Klavyeye “bu riskli klavye” demek ağır bir aşağılamadır ve söyleme bilimsel bir nitelik kazandırmaz.
Araştırma diye yapılanların ne türde, ne genişlik ve hangi ana ve kontrol grupları ile ne şekilde yapıldığı, hazırlayanların klavye kullanımındaki tecrübelerinin ne olduğu da, E-Klavye şemasına bakıldığında, doğal olarak merak ve endişe konusu oluyor. Özetle, bilim ve ileri teknoloji adına ne söylendi ise, onların tersi E-klavye düzeni ile gerçekleştirilmiştir.
Bakanlıklar Arası Standardizasyon Komitesi’nin 1955 yılında kabul ettiği TSE Standart Türk Klavyesinin üstünlüğü; tartışması yıllarca süren Q Klavye – F Klavye mücadelesi sırasında her yönü ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu klavye, Türk diline de insan eline de çok uygundur; küçümsenemeyecek ve ergonomik koltuk yapmak gibi algılayanlar tarafından da üzerinde oynanamayacak kadar özenle, emekle ve deneyimle hazırlanmış bir klavyedir.
Milletler neredeyse 250 yıllık verimsiz klavyelerini bile korurken, bizlerin fantezi sayılabilecek klavye değişikliği mucitlerine oldubitti yaratma cesaretini ve olanağını yaratmamız; Türk Millî Eğitimine, Türk Kültürüne, Türk Ekonomisine ve ulusal çıkarlarımıza hizmet etmek değildir.”
Öte yandan, Grubumuzda bulunan F Klavye akademisyenleri Doç. Dr. İsmail Hakkı NAKİLCİOĞLU, Dr. Aydın AKYOL, F Klavye Öğretmenleri Ünal UZDİL, Tufan BEKMEZ, Saynur KILIÇASLAN ve Nurben DÖNMEZ, E klavyeyi akademisyen/bilim yönüyle incelemişler, F klavye ile karşılaştırmışlardır. E klavye konusunda tespitleri olumsuzdur.
E – KLAVYE ANALİZ RAPORU
Ayrıca, Grubumuzdaki Klavye Uzmanı ve F Klavye Öğretmeni Ümit SERBEST ve Yarışçı/Dünya Klavye Şampiyonu Emrah KUYUMCU’nun inceleyerek analiz ettiği 06.07.2017 tarihli raporu aşağıda belirtilmiştir.
Standart Türk Klavyesinden (F Klavye) taklit edilerek oluşturulan E Klavye düzeni; yalnızca matematiksel ve istatistiksel çalışmaların dar kapsamında ele alınmış olup; sadece yazılım algoritması kullanılarak, on parmak metotları, öğretim teknikleri, ergonomi, insan anatomisi ve kullanım alışkanlıkları dikkate alınmadan ortaya çıkmış bir hatalı taklittir.
E Klavyenin oluşturulmasında kullanılan araç ve gereçler bilimsel olmasına rağmen, bilimsel ve kullanışlı bir klavye düzeni için asıl önemli olan yöntem ve metotlar tamamen hatalıdır. Hatalı bir taklit olmasının yanı sıra teknik açıklama ve argümanlarında; dünyanın en bilimsel klavyesi olarak ilan edilen Standart Türk Klavyesine (F Klavye) yapılan gerçek dışı ve bilimsel kanıtlara dayanmayan ithamlar da, aynı zamanda bu taklit klavyenin en önemli diğer bir hatalı noktasıdır.
E Klavye’nin Millî Klavye olarak tanıtılması ve haber yapılması: Öncelikle E Klavye düzeninin millî klavye olarak tanıtılması, bu konudaki en önemli ve en temel hatadır. TSE tarafından yapılan bu tescil, bu klavyenin “millî klavye” olduğunu ve bundan sonra geçerli olacak tek klavye olduğunu göstermemektedir. Bilakis F Klavye, ilk tescil olduğu 1955 yılından itibaren “Standart Türk Klavyesi” olarak, Türkiye’nin tek ve asıl millî klavyesidir.
Özetle, bilimsel olarak F – Klavyeden üstün olduğu iddia edilerek takdim edilen E – Klavye, F Klavye gibi on parmakla kullanmaya elverişli bir sistem değildir.
F Klavye kullanarak Dünya Şampiyonlukları elde eden Türk Millî Bilgisayar Klavye Takımımıza, Berlin’de 22 – 28 Temmuz 2017 tarihlerinde yapılacak olan Şampiyonada başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Intersteno Uluslararası Bilgi İşlem ve İletişim Federasyonu
Türk Grubu Başkanlığı
ve
F Klavye ve Bilgi İşlem Derneği
Seçkin KÖSE INTERSTENO Türkiye Temsilcisi | Emrah KUYUMCU INTERSTENO Yönetim Kurulu Danışmanı |